İçeriğe git

Keşfet

Bu akış otomatik olarak güncellenir

  1. Bugün
  2. Peter Bichsel - Aslında Bayan Blum Sütçüyü Tanımak İstiyordu Kabalcı Çağdaş İsviçre edebiyatının F. Dürrenmatt ve Max Frisch'le birlikte kendinden en çok söz ettiren yazarlarından biri olan Peter Bichsel'in ilk yapıtıdır. Bichsel 1964 yılında kaleme aldığı bu yapıtında, sıradan insanların gündelik yaşam içerisindeki iletişim yoksunluğunu, kendine özgü abartısız biçemiyle yansıtır. Peter_Bichsel_Aslında_Bayan_Blum_Sütçüyü_Tanımak_İstiyordu_Kabalcı.pdf
  3. Geçen hafta
  4. Kitap Açıklaması: "Elimde bomba, avazım çıktığınca iki kez haykırdım: – Yat! Yaaat! Nasıl dehşetle bağırmışım ki çember olmuş subaylar birden yerle bir oldular. Bomba elimde, içi başka tür bombalarla dolu sandığa ters dönüyorum ki, öteki bombalar da patlamasın. Tam dönüşüm sırasında, gümmm... Ben yerdeyim, heryanımdan kanlar fışkırıyor. Ya sakat, ya yarım kaldıysam... Aziz NESİN - Benim Delilerim.pdf Aziz Nesin-Tan Oral Benim Delilerim Sayı 01.PDF
  5. Bir bakarsın oyuncağın kırılmış Arkadaşın sana küsmüş, darılmış Kavga etmiş; kaşın, gözün yarılmış Yaşlı gözlerle bana gelip, sakın üzülme yavrum Böyle büyür insanlar; ağlamak çare değil Zaman değirmenini durdurmak kolay değil (Ama babacığım) Sendeki sen, sana soru sorunca Ortaçağı, Galile'yi bilince Okuduğun İnce Memed olunca Yaşlı gözlerle bana gelip, sakın üzülme yavrum Böyle büyür insanlar; ağlamak çare değil Zaman değirmenini durdurmak kolay değil (Ama babacığım) Pırıl pırıl bir ilk bahar gününde İlk aşkının gerçeğinde düşünde Bir burukluk varsa eğer içinde Yaşlı gözlerle bana gelip, sakın üzülme yavrum Böyle büyür insanlar; ağlamak çare değil Zaman değirmenini durdurmak kolay değil (Ama babacığım) Yaşadığın, gördüklerin dışında Mutluluğu kuytularda bulunca Birde şöyle etrafına bakınca Yaşlı gözlerle bana gelip, sakın üzülme yavrum Böyle büyür insanlar; ağlamak çare değil Zaman değirmenini durdurmak kolay değil (Ama babacığım) Bir gün gelir dünya sana uymazsa Değiştirmek eğer elden gelmezse Şarkılarım sana miras kalmışsa Yaşlı gözlerle bana gelip, sakın üzülme yavrum Böyle büyür insanlar; ağlamak çare değil Zaman değirmenini durdurmak kolay değil (Ama babacığım) Yapımcılar: Bülent Ortaçgil & Fikret Kızılok
  6. Hırsızın biri, bir evinçatısına çıkar ve anten kablosunu keser. Evin reisi tam televizyona dalmışken yayın kesilince, televizyonunu biraz kurcalar, görüntü gelmeyince de; "Bozuldu herhalde" diyerek uyumaya geçer. Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp adamın karısına; "Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın dedi" der. Saf kadıncağız nereden bilsin, televizyonu verir tabiki... Adam işden eve döndüğünde televizyonu yerinde göremeyince, meraklanıp sorar eşine. Kadın durumu anlatınca da şok olur adeta. Şaşkına dönen çift, nasıl böyle bir oyuna geldiklerine inanamazlar bir türlü... Aradan birkaç gün geçer... Aynı çift, balkonda çay keyfi yapmaktadır. Caddeden geçerken sırıta sırıta balkona bakan delikanlıyı gören kadın, heyecanla yerinden fırlar; "İşte ordaa, televizyonu çalan hırsız buu" diye bağırmaya başlar. Adam telaşla yerinden fırlar ve hırsızın peşine düşer. Pijamalarıyla ve yalınayak o caddeden bu caddeye koşturur durur... Beş dakika sonra kapı çalar. Kadın kapıyı açtığında düzgün kıyafetli bir adam önce kendini tanıtır; "Ben polis memuru Yaşar. Beyiniz az önce yakaladığı bir hırsızı emniyete teslim etti. Fakat pantolonunu ve cüzdanını evde unutmuş, onları almaya geldim." Kadın çok sevinir bu duruma ve bir çırpıda koşar getirir pantolonu ve cüzdanı. Aradan 15 dakika geçer ve adam koşmaktan bitkin düşmüş bir halde eve döner. Kadının keyfi yerindedir ama... Adam içeri adımını atar atmaz boynuna sarılır: "Helal olsun sana bey, bu yaşında nasıl da yakaladın o genç adamı, bravo sana." Adeta burnundan soluyan adamın şaka kaldıracak hali yoktur: "Dalgamı geçiyorsun benimle hanım, ne yakalaması? Tazı gibi koşuyo şerefsiz. Don, gömlek rezil etti beni yedi mahalleye." Bir anda tüm neşesi kaçar kadının. Kısık bir sesle: "Eee? O zaman o polis niye öyle dedi?" diye sorar. "Hangi polis?" "Pantolonunla cüzdanını almaya gelen polis." "Neee? Yoksa onlarıda mı verdin?"
  7. #Tarih - Sayı: 35 - #Nisan 2017 Kitap Açıklaması: B. Safa Azizoğlu, yeni ve genç bir yazar; 22 yaşında... Günümüz gençliğinin yazacak hikayesi olmadığına, hikayesi olsa bile sözcükleri edebiyat denecek şekilde biraraya getiremeyeceğine inanılır. Çünkü onlar, çocukluğundan gençliğe giden yolda soru cümlelerinden başka edebi metinle(!) karşılaşmamış test kuşağıdır. 35. #Tarih Nisan 2017.pdf
  8. Victor Hugo - Notre Dame'ın Kamburu - Beyaz Balina Yayınları #Victor Hugo #Notre Dame'ın Kamburu Kitap Açıklaması: Quasimodo Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Paris'inde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başdiyakoz Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine alır ve ona Quasimodo adını verir. Victor_Hugo_Notre_Dame'ın_Kamburu_Beyaz_Balina_Yayınları.pdf
  9. #Mo Yan - #Kızıl Darı Tarlaları Çin’in Nobel ödüllü yazarı Mo Yan’ın Kızıl Darı Tarlaları, Shandong ailesinden üç kuşağın, 1923-1976 yılları arasındaki öyküsünü aktaran bir roman. Mo Yan - Kızıl Darı Tarlaları.pdf
  10. Daha önce
  11. belgeport

    Gif

  12. Kalıcı Felsefe - Aldous Huxley .pdf
  13. Reşat Ekrem Koçu - İstanbul Ansiklopedisi - Cilt 5 Reşat Ekrem Koçu - İstanbul Ansiklopedisi - Cilt 5 belgeport.net.pdf
  14. Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken Kitap Açıklaması: Japonya'nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken'de Osamu Dazai, savaş sonrası Japonya'sının boğucu atmosferinin toplumdaki izdüşümünü ve bireyin kalabalıklar karşısında giderek yabancılaşarak insani değerlerini yitirişini aktarmak için teşrih masasına kendini yatırıyor. Gündelik yaşamın acı veren detaylarını ve yıkıcı anların uğultusunu tüm yalınlığıyla kâğıda dökerek yarattığı bu anti-kahramanla, Japonya'nın genç aydınlarının Batı ile geleneksel kültür arasındaki sıkışmışlığını resmederek, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının "salgın" gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor. Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken.pdf
  15. until
    10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05'te yaşamını yitiren, Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk anısına her yıl tutulan ulusal yastır. 10 Kasım gününü kapsayan Atatürk Haftası ise Atatürk'ün yurt genelinde anıldığı, ilke ve devrimlerinin anlatıldığı, radyo ve televizyonda konuşmalarının kendi sesinden yayımlandığı, Atatürk'le ilgili filmlerin gösterildiği; 10-16 Kasım tarihleri arasına karşılık gelen haftaya denir.
  16. Osmanlı İmparatorluk İdeolojisi, 1451-1603 yılları arasındaki eserlerden hareketle dönemin ayırt edici özelliklerini tespit etmeyi hedefleyerek edebiyat eserlerinin sosyal bilimler alanındaki çalışmalarda dikkate alınmasının önemine işaret ediyor. Klasik çağ, gerek telif gerek tercüme eserler açısından oldukça zengin bir dönemi temsil eder. Umberto Eco Ortaçağ 1 Cilt Barbarlar.pdf
  17. Gabriel García Márquezin, yedi öyküsüyle birlikte kitaba adını veren, hayali bir cenaze töreni temasını işlediği Hanım Ana'nın Cenaze Töreni adlı uzun öyküsü 1962 yılında yayımlandığında, o günden sonra Gabriel García Márquez yapıtlarının ana ögesi olacak olan büyülü gerçekçilik, tüm görkemiyle ortaya çıkmış oluyordu. Gabriel_Garcia_Marquez_Hanim_Ana'nin_Cenaze_Toreni_Can_Yayinlari.pdf
  18. Stefan Zweig, Üç Büyük Usta’da, 19. yüzyıl klasik edebiyatının köşe taşlarından Balzac, Dickens ve Dostoyevski’yi anlatır; bildiğimiz edebî üslubuyla ve bireysel deha ile toplumsal imkân ve sınırlar arasındaki hem besleyici hem gerilimli alanlarda gezinerek. Balzac Köylüler Alfa Yayınları.pdf
  19. #Aziz Nesin #Azizname #Taşlamalar #Tekin Yayınları Bir kendisi var herşeyi bilen Başka bilen yok sanıyor Herkes kendini bir bok sanır Ama bu herif Kendini iki bok sanıyor "Bir Değil İki” adlı taşlamadan. Aziz Nesin Azizname Taşlamalar Tekin Yayınları.pdf
  20. Aziz Nesin - Bir Koltuk Nasıl Devrilir.pdf
  21. Aziz Nesin - Bir Koltuk Nasıl Devrilir.epub
  22. Taşradaki bir kilise papazının kızı olan Dorothy Hare, babasının tüm görevleri onun üstüne yıkmasıyla dükkân borçlarından mıntıka işlerine, bağış toplamaktan cemaati pohpohlamaya her şeyden sorumlu hale gelmiştir. Dorothy’nin Tanrı’ya inancı tamdır, hayatın kendisine biçtiği rolü şikâyet etmeden kabullenmiştir. George Orwell Papazın Kızı .pdf
  23. Kitap satmayı meslek edinmek ister miyim peki? Her şeyi hesaba katarsak, işverenimin nezaketine ve dükkânda mutlu günler geçirmiş olmama rağmen – hayır. George Orwell - Kitaplar ve sigaralar.pdf
  24. “Orwell’in ironik mizah anlayışı tazeliğini hiç yitirmiyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir Orwell yapıtı.” -The Observer- Göbeğinin çapı giderek genişleyen ve evinin taksitlerini ödemekle uğraşan George Bowling kırk beş yaşında, evli ve çocuklu –ve yeni aldığı takma dişleriyle kasvetli hayatından çaresizce kurtulmak isteyen– bir sigorta pazarlamacısıdır. George Orwell Boğulmamak İçin Can Yayınları.pdf
  25. GEORGE ORWELL'İN DÜNYACA MEŞHUR ESERİ HAYVAN ÇİFTLİĞİ, YEPYENİ ÇEVİRİSİYLE, BELGE PORT'DA SİZ DEĞERLİ OKUYUCULARLA BULUŞTU. EVET BU, YETİŞKİNLER İÇİN BİR MASAL AMA AYNI ZAMANDA: TOPLUMLARA, İDARECİLERLE VE SİSTEMLERE GETİRİLMİŞ BÜYÜK BİR ELEŞTİRİ!. George Orwell - Hayvan Çiftliği.pdf
  26. Wigan İskelesi Yolu, George Orwell’in İngiltere’nin sanayi bölgelerinde bugün de fazla değişim göstermeyen ve zaman içinde siyasal etkisinden hiçbir şey yitirmemiş olan işçi sınıfı yaşamıyla ilgili deneyimlerini aktaran önemli bir inceleme. George Orwel Wigan İskelesi Yolu Can Yayınları.pdf
  27. İngiliz romancı George Orwell, Hayvan Çiftliği adlı siyasal masalında, zorbalığa dönüşen Stalin yönetimini yerden yere vurmuş; Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı ünlü yapıtında da insanlığı belleksiz ve muhalefetsiz bir totaliter toplum tehlikesine karşı uyarmıştı. George Orwell Aspidistra Can Yayınları.pdf
  1. Daha fazla aktivite yükle
×
×
  • Yeni Oluştur...