Jump to content

malialdemir

Administrators
  • İçerik sayısı

    617
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    5

Gönderiler posted by malialdemir

  1. Thor Hanson - Arıların Bildikleri


    Arıları bal üreten, kovanlarda yaşayan, ara sıra da iğneleriyle bizi sokan canlılar olarak görürüz çoğunlukla. Oysa bundan çok daha fazlasıdırlar. Yediğimiz meyve, sebze ve tahılların birçoğu onların taşıdığı polenler sayesinde yetişir örneğin; birçok bitki onların sayesinde ürer. Peki her üç lokmamızdan birini borçlu olduğumuz bu çalışkan dostlarımız hakkında ne biliyoruz?
    Arıları incelemeye başladıktan sonra tam bir arı sevdalısına dönüşen doğabilimci Thor Hanson, bu kitapta bizi zengin ve büyüleyici bir mikrokozmosa davet ediyor. Balarıları, eşekarıları ve yabanarılarından başka arı tanımıyorsanız şaşırmaya hazır olun, çünkü birbirinden ilginç özellikleri ve yaşam tarzlarıyla çeşit çeşit arı tanıyacaksınız: kazıcılar, madenciler, duvarcılar, yaprak kesenler, üçkâğıtçı guguk arıları ve daha niceleri. Bu esnada arılarla ilgili birçok sorunun yanıtını öğreneceksiniz: Arılar nasıl ortaya çıkıp farklılaştı? Çiçeklerle birlikte nasıl evrim geçirdiler? İnsanın evriminde nasıl bir rol oynadılar? Günümüzde arı nüfusunu tehdit eden etkenler neler? Arıların azalması insanlar ve dünya ekosistemi için ne anlama geliyor? Arısız bir dünya neye benzer? Onları korumak için ne yapabiliriz?
    “Bugün geldiğimiz noktada arıların yardımımıza ihtiyaç duyduğuna şüphe yok,” diyor Hanson. “Ama en az onun kadar merakımıza da ihtiyaçları var. Varlığımızda hayati bir rol üstlenen bu canlıların tarihini ve biyolojik yapısını incelemek insanı kolayca bir arı meraklısına çevirebilir, ki elinizdeki kitabın amacı da bu aslına bakılırsa.”


     

  2. ciglik-tablosu-edvard-munch-the-scream.jpg

    Çığlık, Edvard Munch, 1893, Karton Üzerine Yağlı Boya, Tempera ve Pastel, 91 x 73.5 cm

    Çığlık, Edvard Munch’ün tarzını ve sanat anlayışını en net görebileceğimiz eserlerinden biridir. Doğanın çığlığı olarak nitelendirilen bu eserin odağında, çığlık atan bir figür göze çarpar. Ressamın iniş çıkışlar ve kayıplarla dolu hayatının bir dışavurumu olarak yorumlanan bu eserde dikkat edilmesi gereken bir nokta daha vardır: Kızıl gökyüzü.

    Ressam tablosundaki kızıl gökyüzünü resmederken gerçekten gördüğü gökyüzünün rengini yansıtmıştır. Endonezya’daki Krakatoa yanardağı, 1883 yılında patlamış ve atmosfere dağılan küller nedeniyle tüm Avrupa bundan etkilenmiş. Günler süren kül bulutları nedeniyle gökyüzü kızıl renge bürünmüş. Munch’ün ünlü tablosunun arkasında yatan hikaye ise büyük bir ruhsal bunalımın aynı etkideki bir afetle birleşimini anlatmaktadır.

    Bu şahane resmi görmek ve büyüsüne kapılmak isterseniz, günün birinde yolunuz Norveç’e düşerse, Oslo National Gallery’i mutlaka ziyaret etmelisiniz.

     

    Çığlık tablosunu ne zaman görsem içimden bir ses şöyle diyor: Evet çığlık bir renge bürünse böyle bir renk cümbüşüne bürünür hem böyle soluk hem böyle vahşi görünürdü. Bir delilik yanılsamasının yine delice bir ifadesi Munch tarafından oldukça ustaca işlenmiş. Çığlık tablosu çözümlemesinden önce gördüğümde neler hissettiğimi dile getirmek istedim. Sizler bu tabloyu gördüğünüzde neler hissediyorsunuz? Lütfen yorumlarda neler hissettiğinizi belirtin.

    Bu tablonun insanı rahatsız eden bir cazibesi var. Resimde açıkça psikolojik bir savaşın dışavurumları gözükmekte. Peki sanatçı niçin böyle bir eser ortaya çıkarmış, çığlık tablosunun hikayesi ne? Arkasında nasıl sebepler yatıyor ki bizi hem böyle rahatsız edip hem de beğenimizi kazanabiliyor. Bu yazımızda gerekli incelemeleri yapacağız. Hazırsak haydi çığlık tablosu incelemesi başlasın!

    Çığlığın Cümbüşü

    Bu tabloya ne zaman baksam, zihnimde beliren ilk tepki renklerin ve boya sürme biçiminin yarattığı çekime hayret etmek oluyor. Çünkü Munch bu eserde dışavurumunu öyle net bir şekilde ortaya dökmüş ki, belki de salt düşünceye ve duyguya en çok yaklaştığı eseridir. Bu tip resimlerde, fiziki değerlendirmelerin bir çoğu neredeyse geçersiz kalıyor. Şöyle işlenmiş böyle uğraşılmış gibi tabirler böyle bir resim için fazlasıyla sığ ifadeler olurdu. O nedenle Çığlık tablosunun hikayesi, onu ifade etme biçimi kadar önemli bir inceleme kriteridir.

    Arkadaki şu turuncuya, turuncunun arasına beliren yeşillere, denizle birleşen ufuktaki dalgalanmış görüntüye bir bakın! Öndeki köprüde ilerleyip hayatlarına devam etmekte olan iki figüre, denizin ortasından geçecek olan şu karaltılı tekneye bakın! Bir de şu önde mıhlanmış, korkulu-hayretli, yalnız ve dehşet içinde duran figüre bir bakın. Belki de bu resmin bizi bu denli etkilemesinin en büyük sebebi tablodaki bu figürün olabildiğince yalnız olması ve dehşetle bize bakıyor oluşudur. Belki bizlere kendimizden de bir parça hatırlatarak empati yaptırtıyordur.

  3. Masumiyet Müzesi (Orhan Pamuk)


    Orhan Pamuk - Masumiyet Müzesi“Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.”
    Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk'un harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor...
    1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, Masumiyet Müzesi, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak.
    Masumiyet Müzesi'ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz.
    Romanı yazdıktan dört yıl sonra, 2012’de, Pamuk romanıyla aynı adlı müzeyi Çukurcuma’da açtı. Şimdiye dek on binlerce ziyaretçinin gezdiği müze için ünlü sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, “Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insanî ve en etkileyici çağdaş sanat eseri,” diye yazdı. “Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem.”


     

  4. Okumalarınızı çok geliştirecek kitap önerileri! 🤓

    • Charles Van Doren, Kitapları Nasıl Okumalı?
    • Erich Fromm, Sevme Sanatı
    • Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü
    • Umberto Eco, Yorum ve Aşırı Yorum
    • Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
    • Sigmund Freud, Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
    • Emil Michel Cioran, Çürümenin Kitabı
    • Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi

    • Teşekkürler 1
×
×
  • Create New...