Jump to content

dipnot

Moderators
  • İçerik sayısı

    56
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

    Never
  • Kazandığı günler

    1

dipnot, en son 18 Ağustos tarihinde günü kazandı

dipnot en çok beğenilen içeriğe sahipti!

Son profil ziyaretçileri

Son ziyaretçiler bloğu devre dışı bırakıldı ve diğer kullanıcılara gösterilmiyor.

dipnot üyemizin başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İşbirlikçi
  • Konu Başlatıcı
  • İlk Gönderi
  • İyi Tepki Veren

Son rozetler

4

Sitemizdeki itibarı

  1. "Hüseyin Rahmi'nin ilk romanı,1887'de Ahmet Mithat Efendi'nin çıkardığı Tercüman'ı Hakikat gazetesinde,tefrika edilmeye başlar.Kendisi,romanını Ahmet Mithat Efendi'ye göndermiş,ertesi günü romanın gazetede yayımlanacağını,kendisinin matbaaya çağrıldığını okuyunca gözlerine inanamamıştır:"Hazretin huzuruna büyük bir helecanla çıktım. Gür kaşlı,kara sakallı,iri yarı,heybetli bir zat.Beni görünce ilk sorusu şu oldu: -Kimsin sen çocuğum? -Şık yazarı Hüseyin Rahmi. Korktuğuma uğradım.Efendi'nin yüzünde derhal bir güvensizlik gülümsemesi belirdi.Bana pek alaycı gelen bir sesle: -Oğlum,senin ağzın süt kokuyor.Bu roman usta işi.Senin ne kalemin,ne yazı gücün,ne deneyimin,ne de görgün henüz bunu yazmaya yeterli değil.Bu gerçek görünüyor.Sen böyle bir şey tasvirine özenebilirsin,ama tek başına başaramazsın.Sana bir yardım eden var.Baban mıdır,ağabeyin midir,arkadaşın mıdır,o kimdir?Söyle. Koca Ahmet Mithat Efendi'nin bu suçlaması karşısında küçüldüm,büzüldüm,hiçbir söz bulamadım.Sonunda gözlerimden dökülen iki damla,hüzünlü bir yanıt yerine geçti.Bu saf,masumca ağlayışım Efendi'ye dokundu,hemen: -Ağlama...Ağlama,inandım...dedi."(Şık'ın önsözünden,1920) Böylece Hüseyin Rahmi,yazın dünyasına,hem de onu,daha sonra kızını vermeyi düşünecek kadar beğenen ve seven Ahmet Mithat Efendi'nin desteğiyle girmiş olur.(Ahmet Mithat Efendi'nin,kendisine kızını verme teklifini reddeder ve ömür boyunca evlenmez.)"
  2. dipnot

    template:Template Name

    Hereke Hereke
  3. Panait Istrati - Perlmutter Ailesi.epub Butun Masallar, Butun Oykuler Oscar Wilde.epub Sabahattin Ali Mahkemelerde YKY.pdf Çırak - Tess Gerritsen .epub Türk VE Dünya Mutfakları.pdf
  4. Ince Memed 1 - Yasar Kemal.epub Ince Memed 2 - Yasar Kemal.epub Ince Memed 3 - Yasar Kemal.epub Ince Memed 4 - Yasar Kemal (1).epub
  5. Version - EPUB

    0 indirme

    Yaşar Kemal'in İnce Memed eserlerinin epub formatlı kitapları.
  6. Dosyayı Görüntüle Yaşar Kemal - İnce Memed Yaşar Kemal'in İnce Memed eserlerinin epub formatlı kitapları. Submitter dipnot Gönderildi 25-08-2024 Kategori Türk Klasikleri  
  7. Neyi ekersen onu biçersin.
  8. Dosyayı Görüntüle Sabahattin Ali - Mahkemelerde ''Hülasa: Kuyucaklı Yusuf yüzümüzü ağartacak bir sanat eseridir. Zararlı bir tarafını göremedim. Mevzuubahis tenkitler bugün el üstünde tutulan bazı Avrupa şaheserlerinde gördüğümüz -aynı mevzulara ait- tenkitler yanında son derece masum ve küçük kalır. Yalnız bir şahsın ve bir romanın değil, memleketimizde ilerlemesi lazım bir büyük ve faydalı sanatın da davasını gören Cumhuriyet adliyesinden zaten zayıf olan Türk romanının cesaretini kıracak bir karar çıkmayacağını kuvvetle ümit ederim. Maarif Vekaleti Müfettişlerinden Reşat Nuri'' Yazarlığının yanı sıra siyasal kimliği de öne çıkan Sabahattin Ali, 1930'lu ve 1940'lı yıllarda Sol görüşlü olmanın bütün zorluklarını yaşadı. Filiz Ali'nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgeler, bu zorlukların ve çilelerin birer tutanağı niteliğindedir. Mahkemelerde Türk edebiyat tarihinde ilk defa Kuyucaklı Yusuf için Reşat Nuri tarafından yazılmış, sansür konusunda hala geçerli sayılabilecek görüşlerin ifade edildiği raporu, Sabahattin Ali'nin soyadı konusundaki hassasiyetini, dönemin ünlü kişileri ile arasında geçen tartışmaları ve özel hayatında ışık tutacak birçok belgeyi içeriyor. Submitter dipnot Gönderildi 24-08-2024 Kategori Edebiyat  
  9. Version - Yapı Kredi Yayınları

    0 indirme

    ''Hülasa: Kuyucaklı Yusuf yüzümüzü ağartacak bir sanat eseridir. Zararlı bir tarafını göremedim. Mevzuubahis tenkitler bugün el üstünde tutulan bazı Avrupa şaheserlerinde gördüğümüz -aynı mevzulara ait- tenkitler yanında son derece masum ve küçük kalır. Yalnız bir şahsın ve bir romanın değil, memleketimizde ilerlemesi lazım bir büyük ve faydalı sanatın da davasını gören Cumhuriyet adliyesinden zaten zayıf olan Türk romanının cesaretini kıracak bir karar çıkmayacağını kuvvetle ümit ederim. Maarif Vekaleti Müfettişlerinden Reşat Nuri'' Yazarlığının yanı sıra siyasal kimliği de öne çıkan Sabahattin Ali, 1930'lu ve 1940'lı yıllarda Sol görüşlü olmanın bütün zorluklarını yaşadı. Filiz Ali'nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgeler, bu zorlukların ve çilelerin birer tutanağı niteliğindedir. Mahkemelerde Türk edebiyat tarihinde ilk defa Kuyucaklı Yusuf için Reşat Nuri tarafından yazılmış, sansür konusunda hala geçerli sayılabilecek görüşlerin ifade edildiği raporu, Sabahattin Ali'nin soyadı konusundaki hassasiyetini, dönemin ünlü kişileri ile arasında geçen tartışmaları ve özel hayatında ışık tutacak birçok belgeyi içeriyor.
  10. “Tanrılar Çıldırmış Olmalı” filminde oynayan yerli N Xau ilk filmde 300 dolar kazandı. 36 yaşında ilk kez para ile karşılaşmıştı. Harcamayı bilmiyordu. Maddi şeylere değer vermeyen bir kültürden geldiği için, kazandığı parayı ailesine suyu ve elektriği bulunan bir tuğla ev inşa etmek için kullanmış olmasına rağmen, gelirini yönetmek için becerisi yoktu. 1989’da çevrilen ikinci filmde 80.000 dolar kazandı. Hızlı bir şekilde parayı ve kapitalist hayatı öğrendi. Ardından gelen şöhretle bütün dünyayı dolaştı ve başka filmlerde oynadı. Amerika’ya, Paris’e, Japonya’ya gitti. Beyaz adamın kullandığı bir figür haline geldi. Alkol ve sigara bağımlısı oldu. Parası tükendi. 1997’den sonra eşi Kora, dört kızı ve iki oğlu ile Kalahari çölüne geri döndü. 2003 yılına kadar burada kabilesi ve ailesiyle beraber, çiftçilik yaparak mütevazı bir hayat yaşadı. Xau, 2003 yılının Temmuz ayında, evinden odun toplamak için çıktı ve 3 gün boyunca geri dönmedi. Ailesi onu günlerce aradı. Aramaların 4. Gününde bir alanda ölü bulundu. Polis Xau’nun ölüm sebebini hala açıklamadı. Onlarca kez izleyip güldüğümüz filmin başrol oyuncusunun aslında hüzünlü bir öyküsü vardı. Aslında bu onun suçu değildi. Maddiyatın olmadığı sadece yaşam savaşının verildiği bir coğrafyanın insanı kapitalist düzen, para ve diğer zevklerle tanıştırılmıştı ve belki de tanrılar çıldırmış olmalıydı.
  11. Tanrılar Çıldırmış Olmalı - N Xau Fikri görüntüle “Tanrılar Çıldırmış Olmalı” filminde oynayan yerli N Xau ilk filmde 300 dolar kazandı. 36 yaşında ilk kez para ile karşılaşmıştı. Harcamayı bilmiyordu. Maddi şeylere değer vermeyen bir kültürden geldiği için, kazandığı parayı ailesine suyu ve elektriği bulunan bir tuğla ev inşa etmek için kullanmış olmasına rağmen, gelirini yönetmek için becerisi yoktu. 1989’da çevrilen ikinci filmde 80.000 dolar kazandı. Hızlı bir şekilde parayı ve kapitalist hayatı öğrendi. Ardından gelen şöhretle bütün dünyayı dolaştı ve başka filmlerde oynadı. Amerika’ya, Paris’e, Japonya’ya gitti. Beyaz adamın kullandığı bir figür haline geldi. Alkol ve sigara bağımlısı oldu. Parası tükendi. 1997’den sonra eşi Kora, dört kızı ve iki oğlu ile Kalahari çölüne geri döndü. 2003 yılına kadar burada kabilesi ve ailesiyle beraber, çiftçilik yaparak mütevazı bir hayat yaşadı. Xau, 2003 yılının Temmuz ayında, evinden odun toplamak için çıktı ve 3 gün boyunca geri dönmedi. Ailesi onu günlerce aradı. Aramaların 4. Gününde bir alanda ölü bulundu. Polis Xau’nun ölüm sebebini hala açıklamadı. Onlarca kez izleyip güldüğümüz filmin başrol oyuncusunun aslında hüzünlü bir öyküsü vardı. Aslında bu onun suçu değildi. Maddiyatın olmadığı sadece yaşam savaşının verildiği bir coğrafyanın insanı kapitalist düzen, para ve diğer zevklerle tanıştırılmıştı ve belki de tanrılar çıldırmış olmalıydı. Yazan dipnot Gönderim Tarihi 24-08-2024 Kategori Genel  
  12. "Alçaklığın, hainliğin, ikiyüzlülüğün, puştluğun, kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır. Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır…" Nazım Hikmet
  13. Nazım Hikmet'ten Sözler View idea "Alçaklığın, hainliğin, ikiyüzlülüğün, puştluğun, kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır. Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır…" Nazım Hikmet Idea submitter dipnot Submit date 24-08-2024 Category Genel  
  14. İtalya’nın Ascoli Piceno kasabasında bulunan 1529 yılında yazılmış bir duvar yazısı. "Yapabilen istemiyor İsteyen yapamıyor Bilen yapmıyor Yapan bilmiyor Ve Dünya böyle kötüye gidiyor. "
  15. Şevket Süreyya Aydemir Suyu Arayan Adam
×
×
  • Create New...