Jump to content

belgeport

Administrators
  • İçerik sayısı

    767
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    2

belgeport tarafından gönderilen her şey

  1. Tür: Müzik Açıklama: Kimden Alındığı: Emel DEMİRYÜREK Notaya Alan: Belkıs AKKALE TRT Türk Halk Müziği Repertuarı No: 2889 1987 yılında yılın türküsü seçilmiştir. TRT repertuarında 4 bölümlü, 8 mısradır. Güvercinim süt beyaz, Gine geldi bahar yaz. Kurban olam Allah’ım da, Seveni sevene yaz. Ah ninnayı ninnayı, Gel oynayı oynayı da Aslan gibi yârim var Satın alır dünyayı Yük altında bulgurum Oğlan sana vurgunum Çek elini elimden Arpa yoldum yorgunum Yük altında sarımsak Bir ay bari sarılsak Pusulalar geliyor Güle güle ayrılsak Teşte koydum teleme Kaşın benzer kaleme Uğrun uğrun severdim Sen duyurdun âleme
  2. David Eagleman - Beyin.pdf Joe Dispenza - Doğaüstü Olmak.pdf
  3. Philip K.Dick-Marsta Zaman Kayması.pdf Abdülkadir Udeh - Sömürge Hukuku ve İslâm.pdf
  4. Peter F. Drucker - Kapitalist Ötesi Toplum Peter F. Drucker - Kapitalist Ötesi Toplum.pdf
  5. Mustafa Güzelgöz ve Eşeği Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir. – Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu? – Alıyorum. – Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten… 23 yaşındaki genç memur “Ne yapayım, ne yapayım?” diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir. O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir. Çünkü o zaman da şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti aynen var. O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki Atatürk resminden utanmayan, ama ülkesine gram faydası da olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır. İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İare (Ödünç) Sandığı” yazar. Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. Kütüphaneye de bir yazı asar: “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.” Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da. “Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak” der. Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel’le köy köy gezmektedir. Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir. Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer’e mektup yazar: “Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım“ der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar.. (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir. Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder. Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler. Girişimcilik ne biliyor musun? Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın. Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş. İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir. Bakın Nevşehir’den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var. Genç Türkiye Cumhuriyetinin idealist insanı.
  6. Diyanet Aile - Sayı 64 (Nisan 2024) Dylan Dog Sayı 64 - Tutsak Tanrı Kitap Açıklaması: Derinliklerde saklanan sır neydi ? Deniz altında oluşturulan hayvanat bahçesi aslında neyi gizlemek için yapılmıştı ? Kabuslar dedektifimiz iki eski dostunun da yardımıyla bu gizemi çözmeye çalışıyor. (Tanıtım Bülteninden) Kitap Adı: Dylan Dog Sayı 64 - Tutsak Tanrı Yazar: Pasquale Ruju Yayınevi: Lal Hamur Tipi: 2. Diyanet Aile sayı 64 (Nisan2024).pdf
  7. Basit Bir Pusula Nasıl Yapılır? (Güneş ve Bir Çubukla) Yaklaşık 90 cm uzunluğunda bir çubuğu dik bir şekilde toprağa yerleştir. Gölgesinin ucunu küçük bir taşla işaretle. 10–15 dakika bekle. Gölge hareket edecektir. Yeni gölge ucunu da başka bir taşla işaretle. İki taş arasına düz bir çizgi çek. Bu çizgi doğu-batı doğrultusunu gösterir. İlk işaretlediğin nokta batıyı, İkinci nokta doğuyu gösterir. Sol ayağını ilk taşa (batı), sağ ayağını ikinci taşa (doğu) koy. Artık kuzeye bakıyorsun. 🧭 Bu yöntem, Dünya’nın her yerinde yalnızca güneş ışığıyla yön bulmak için kullanılabilir.
  8. Basit Bir Pusula Nasıl Yapılır? (Güneş ve Bir Çubukla) Yaklaşık 90 cm uzunluğunda bir çubuğu dik bir şekilde toprağa yerleştir. Gölgesinin ucunu küçük bir taşla işaretle. 10–15 dakika bekle. Gölge hareket edecektir. Yeni gölge ucunu da başka bir taşla işaretle. İki taş arasına düz bir çizgi çek. Bu çizgi doğu-batı doğrultusunu gösterir. İlk işaretlediğin nokta batıyı, İkinci nokta doğuyu gösterir. Sol ayağını ilk taşa (batı), sağ ayağını ikinci taşa (doğu) koy. Artık kuzeye bakıyorsun. 🧭 Bu yöntem, Dünya’nın her yerinde yalnızca güneş ışığıyla yön bulmak için kullanılabilir.
  9. F. Scott Fitzgerald 1 Mayıs Remzi Kitabevi.pdf F. Scott Fitzgerald, 1919 1 Mayıs'ını Caz Çağının başlangıcı ilan eder. Yazarın zengin deneyimini içeren 1 Mayıs anlatısı, farklı kişilerin ve çevrelerin buluştuğu iyi dengelenmiş izlenimci öykülerinin ilkidir. Fitzgerald, Birinci Dünya Savaşı sonrası Amerikası’nın farklı yanlarını buluşturduğu, ışıltılı salonlardan başlayıp sokak gösterilerine uzanan 1 Mayıs’la Caz Çağı’nın gelişini ilan ediyor. Savaş sonrası Amerika’da hayat normale dönmeye başlar. Birkaç yıl önce üniversiteden mezun olan gençler savaştan sonra verilecek en büyük öğrenci balosuna gitmek için New York’ta buluşurlar. Gençler şatafatlı balo salonunda eğlenirken arkadaki küçük odada alkol yasağını delmenin yollarını arayan, savaştan yeni dönmüş iki asker kapı aralığından bu çılgın dünyayı izlerler. Sokağın karşı köşesinde toplanan güruh ise savaş karşıtı yazılar yazan sosyalist gazetecilere saldırır. Bir araya gelmesi imkânsız gibi görünen farklı kesimden insanlar türlü tesadüfler sonucu 1 Mayıs 1919 gecesi New York’un merkezinde karşılaşır ve bazen bilerek bazen bilmeyerek birbirlerinin hayatlarına müdahil olurlar. Fitzgerald ilk kez 1920 yılında yayımlanan ve sonra Caz Çağı Öyküleri’ne dahil olacak 1 Mayıs’ta önceki yıl yaşanan ve kendisini çok etkileyen üç olayı bir araya getirerek ortaya çarpıcı bir öykü çıkarıyor. “1 Mayıs, Fitzgerald’ın Muhteşem Gatsby’den önce kaleme aldığı en özenli metindir.” HENRY DAN PIPER “Eğer Fitzgerald olmasaydı, sanırım yazar olamazdım.” RICHARD YATES F. Scott Fitzgerald 1 Mayıs Remzi Kitabevi.pdf
  10. Büyük Türk Klasikleri - Cilt 10 - Başlangıcından Günümüze Kadar Tarih Kitap Adı: Başlangıcından Günümüze Türk Destanları Büyük_Türk_Klasikleri_Cilt_10_Başlangıçından_Günümüze_Kadar_Tarih.pdf
  11. Büyük Türk Klasikleri - Cilt 09 - Başlangıcından Günümüze Kadar Tarih Kitap Adı: Başlangıcından Günümüze Türk Destanları Büyük_Türk_Klasikleri_Cilt_09_Başlangıçından_Günümüze_Kadar_Tarih.pdf
  12. Büyük Türk Klasikleri - Cilt 08 - Başlangıcından Günümüze Kadar Tarih Kitap Adı: Başlangıcından Günümüze Türk Destanları Büyük_Türk_Klasikleri_Cilt_08_Başlangıçından_Günümüze_Kadar_Tarih.pdf
×
×
  • Create New...